Ana Kurgu
1 sayfadaki 1 sayfası
Ana Kurgu
Korsanlar Kralı Gold Roger, en güçsüz deniz olan East Blue'da idam edilecekti. Denizcilerden olsun, Roger'ı seven korsanlardan olsun karşı çıkanlar oldu, fakat Sengoku'nun kararı kesindi. Roger, doğduğu denizde idam edilecekti.
Sonun Başlangıcı da denen Loguetown, Roger'ın doğduğu yerdi. Korsanlığa burada başlamış, gençliğinde tüm East Blue'yu dolaşmıştı. Artık yeni bir macera lazımdı, yerinde duramıyordu. Bu durumda yeni maceralar arayışına girmişken, Roger, sonunda ölüm olan bir hastalığa yakalandığını ve dört sene ömrünün kaldığını öğrendi. Bu durum karşısında normal bir insan olsaydı yıkılırdı, fakat Roger için bu pek bir şey ifade etmiyordu. Eh, madem ölecekti, ucunda %99 ölüm olan bir yolculuğa çıkmak ona pek bir şey kaybettirmezdi. Tayfasındaki katılmak isteyen kişilerle beraber Grand Line'a geçtiler.
Döndüren Dağı'ndan geçtikten sonra Crocus'u aldılar ve dört yıl boyunca inanılmaz maceralar yaşadılar. Gökyüzü Adası'na giderek meleklerle, Balıkadam Adası'na giderek Balıkadamlarla karşılaştılar. Türlü türlü adalarda, türlü türlü denizlerde dolaştılar. Yeni Dünya'da çetin savaşlar yaşadılar, ordu gibi gemiler devirdiler. Bunların bazıları şansla, bazıları güçle oldu. İki yılın sonunda, Roger sonunda Grand Line'ı fethetti ve "Korsanlar Kralı" olarak anılmaya başladı.
Ölümüne bir yıl kalmış bir adam için böyle ünvanlar değersizdi, fakat Roger mutluydu. Zaten kendisi gösterişten aşırı derecede hoşlanan bir insandı, Korsanlar Kralı ünvanını çok sevmişti. Son Ada'ya giderek Kral olduktan sonra tayfasını şu sözlerle dağıttı: "Seçtiğiniz yolda barışçıl ve özgür bir şekilde yaşayın!"
Tayfasını dağıttıktan bir yıl daha sonra, Roger denizcilere teslim oldu. Denizciler tabi ki Korsanlar Kralı'nın teslim olmasına çok şaşırdılar. Tabi bu pozisyon kaçmazdı, tüm dünyaya Roger'ı kendilerinin yakaladığını söylediler, tabi ki amaç gözdağı vermekti. Denizciler mutluydu, Korsanlar Kralı'nın; yani en güçlü korsanın idam edilmesi bütün korsanlara bir uyarı olacaktı ve dünyadaki korsan hareketleri belli bir ölçüde azalacaktı. Fakat düşündükleri gibi gelişmedi olaylar. Roger'ın idam edilirken ağzından dökülen birkaç söz, sönmekte olan yaşam alevinin dünyayı saran bir yangına dönüşmesine sebep oldu: "Hazinem mi? İstiyorsanız sizin olsun, arayın! Hepsini o yerde bıraktım!"
Bugün, dünyanın her tarafından korsanlar Grand Line'a akın akın gidiyor, hepsinin aklında tek bir amaç var: Roger'ın hazinesi One Piece'i bularak Korsanlar Kralı olarak anılmak. Korsanlar bu amaç uğruna yolculuk ederken gözlerini diğer olaylara kapatarak bir sürü şeye zarar veriyorlar, denizcilerse korsanların verdiği bu hasarı gerekçe göstererek onları engellemeye çalışıyorlar. Dünyanın üç büyük güç dengesi var: Yeni Dünya'nın Yonkou'ları, Üç Amiral ve Denizciler. Bu üç büyük gücün arasından yeni bir güç de ortaya çıkıyor yavaş yavaş, Blue Kralları. Kendilerine Ödül Avcısı diyen, başlarına ödül konuş korsanları avlayarak zengin olmaya çalışan kişiler de dengenin sağlanmasında önemli bir etken. Bir de Devrimciler var, Dünya Hükümeti'ni yok ederek bu iğrenç düzene bir son vermeyi planlıyorlar.
Bu dünyada, seçimin ne olacak? Hangi tarafta ne yapacaksın? Hiç bir şey olmamış gibi köyünde yaşayıp gidecek misin, yoksa Korsanlar Kralı mı olacaksın? Olmak isteyenleri mi engelleyeceksin? Baskıcı hükümeti devirmeye mi çalışacaksın? Bir yandan suçlulara cezalarını verip bir yandan zengin mi olacaksın? Seçim senin, nasıl biri olursan ol, nerede olursan ol eğleneceğinden emin olabilirsin!
Sonun Başlangıcı da denen Loguetown, Roger'ın doğduğu yerdi. Korsanlığa burada başlamış, gençliğinde tüm East Blue'yu dolaşmıştı. Artık yeni bir macera lazımdı, yerinde duramıyordu. Bu durumda yeni maceralar arayışına girmişken, Roger, sonunda ölüm olan bir hastalığa yakalandığını ve dört sene ömrünün kaldığını öğrendi. Bu durum karşısında normal bir insan olsaydı yıkılırdı, fakat Roger için bu pek bir şey ifade etmiyordu. Eh, madem ölecekti, ucunda %99 ölüm olan bir yolculuğa çıkmak ona pek bir şey kaybettirmezdi. Tayfasındaki katılmak isteyen kişilerle beraber Grand Line'a geçtiler.
Döndüren Dağı'ndan geçtikten sonra Crocus'u aldılar ve dört yıl boyunca inanılmaz maceralar yaşadılar. Gökyüzü Adası'na giderek meleklerle, Balıkadam Adası'na giderek Balıkadamlarla karşılaştılar. Türlü türlü adalarda, türlü türlü denizlerde dolaştılar. Yeni Dünya'da çetin savaşlar yaşadılar, ordu gibi gemiler devirdiler. Bunların bazıları şansla, bazıları güçle oldu. İki yılın sonunda, Roger sonunda Grand Line'ı fethetti ve "Korsanlar Kralı" olarak anılmaya başladı.
Ölümüne bir yıl kalmış bir adam için böyle ünvanlar değersizdi, fakat Roger mutluydu. Zaten kendisi gösterişten aşırı derecede hoşlanan bir insandı, Korsanlar Kralı ünvanını çok sevmişti. Son Ada'ya giderek Kral olduktan sonra tayfasını şu sözlerle dağıttı: "Seçtiğiniz yolda barışçıl ve özgür bir şekilde yaşayın!"
Tayfasını dağıttıktan bir yıl daha sonra, Roger denizcilere teslim oldu. Denizciler tabi ki Korsanlar Kralı'nın teslim olmasına çok şaşırdılar. Tabi bu pozisyon kaçmazdı, tüm dünyaya Roger'ı kendilerinin yakaladığını söylediler, tabi ki amaç gözdağı vermekti. Denizciler mutluydu, Korsanlar Kralı'nın; yani en güçlü korsanın idam edilmesi bütün korsanlara bir uyarı olacaktı ve dünyadaki korsan hareketleri belli bir ölçüde azalacaktı. Fakat düşündükleri gibi gelişmedi olaylar. Roger'ın idam edilirken ağzından dökülen birkaç söz, sönmekte olan yaşam alevinin dünyayı saran bir yangına dönüşmesine sebep oldu: "Hazinem mi? İstiyorsanız sizin olsun, arayın! Hepsini o yerde bıraktım!"
Bugün, dünyanın her tarafından korsanlar Grand Line'a akın akın gidiyor, hepsinin aklında tek bir amaç var: Roger'ın hazinesi One Piece'i bularak Korsanlar Kralı olarak anılmak. Korsanlar bu amaç uğruna yolculuk ederken gözlerini diğer olaylara kapatarak bir sürü şeye zarar veriyorlar, denizcilerse korsanların verdiği bu hasarı gerekçe göstererek onları engellemeye çalışıyorlar. Dünyanın üç büyük güç dengesi var: Yeni Dünya'nın Yonkou'ları, Üç Amiral ve Denizciler. Bu üç büyük gücün arasından yeni bir güç de ortaya çıkıyor yavaş yavaş, Blue Kralları. Kendilerine Ödül Avcısı diyen, başlarına ödül konuş korsanları avlayarak zengin olmaya çalışan kişiler de dengenin sağlanmasında önemli bir etken. Bir de Devrimciler var, Dünya Hükümeti'ni yok ederek bu iğrenç düzene bir son vermeyi planlıyorlar.
Bu dünyada, seçimin ne olacak? Hangi tarafta ne yapacaksın? Hiç bir şey olmamış gibi köyünde yaşayıp gidecek misin, yoksa Korsanlar Kralı mı olacaksın? Olmak isteyenleri mi engelleyeceksin? Baskıcı hükümeti devirmeye mi çalışacaksın? Bir yandan suçlulara cezalarını verip bir yandan zengin mi olacaksın? Seçim senin, nasıl biri olursan ol, nerede olursan ol eğleneceğinden emin olabilirsin!
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cuma Mart 14, 2014 2:11 pm tarafından Furydama
» 10.000'den Geriye
Salı Şub. 11, 2014 11:09 am tarafından Furydama
» Ibuki Makao
Cuma Şub. 07, 2014 3:20 am tarafından Ibuki Makao
» Üsttekine bir karakter ismi ver
Salı Ocak 28, 2014 7:20 am tarafından Serininjaa
» Okita Houtarou
Paz Ocak 26, 2014 6:07 pm tarafından Houtarou
» Doğaçlama Kurgu Oyunu
C.tesi Ocak 25, 2014 7:08 am tarafından Serininjaa
» League of Legends
Cuma Ocak 24, 2014 11:22 pm tarafından Kurosazaki Meriutsu
» [Yarışma] Rank Çalışmaları
Perş. Ocak 23, 2014 5:01 am tarafından Harakagi Hitsu
» Şşşt, Yakışıklı "Harakagi Hitsu"
Ptsi Ocak 20, 2014 8:09 am tarafından Harakagi Hitsu