Daisuke Shinro

[Daisuke Shinro]

İsim: Daisuke Shinro
Takma İsim/Ünvan:
Irk: İnsan
Cinsiyet: Bay
Yaş: 34
Gülüş Şekli: keheheh

Fiziksel Görünüm:

Boy: 178cm
Kilo: 70kg
Göz: Sarı
Dış Görünüş:  
Karakter Resmi:


Kişisel Bilgiler:

Doğduğu Ada/Kasaba: West Blue
Bulunduğu Ada:  
Doğduğu Deniz West Blue
Gezdiği Denizler:
Kişilik:  Meraklı ve cesurdur. Bu iki özelliği bir arada taşıyor olması sebebiyle genellikle tehlikenin göbeğindedir. Hayatı boyunca oldukça az miktarda şey onu korkutmayı başarmıştır. Korktuğunda ise bunu kesinlikle belli etmez ve soğukkanlı bir şekilde düşünüp hareket edebilir.
Dikkatlidir. Her ne kadar daima tehlikenin üstüne atlıyor olsa da dikkatli davranır. Bu sayede başına gelen birçok felaketten kurtulmayı başarmıştır. Sağduyusu oldukça kuvvetlidir.
Sıcakkanlıdır. Çevre edinmek konusunda asla bir sıkıntı yaşamamıştır. İnsanları kendi etrafına toplayabilmek konusunda doğuştan yeteneklidir. İnsanlara hitap etmeyi iyi bilir. Başarılı bir konuşmacıdır.
Duygusaldır. Yaşayan şeylere değer verir. Kolayca hüzünlenir veya mutlu olur. İnsanlara karşı daima şefkatlidir. İnsanlardan daha çok doğaya değer verir. Hayvanlar ve bitkilere karşı çok hassastır. Yine de, tüm bunlar onun merakını bastıramaz. Bir şeyi öğrenebilmek için bir canlıya zarar verebilir veya öldürebilir.
Sage onun en yakını olduğu kişidir. Genellikle onun başını beladan kurtarmak için kendi başını derde sokar ama bundan şikayetçi değildir. Sage'i ormanda bulduğundan beri onu kollaması gerektiğine kendini inandırmıştır, elbette kendisinden fiziksel olarak çok daha gelişmiş olan birisini korumaktan bahsetmek bazen biraz komik bir hal alabilmektedir.
Doğuştan sağ gözü ileri düzey, sol gözü hafif düzey hipermetroptur.
Daisuke'nin en büyük hobisi kılıç kullanmaktır. Hiçbir zaman gerçek bir düşmana karşı kullanmamış olsa ve görüş bozukluğu sebebiyle çok iyi beceremese de, kılıç kullanmayı çok sever. Ayrıca Sage'e de zaman zaman kılıç eğitimi verir. İkilinin ortak yaptığı şeylerden birisi de tahta kılıç duellosudur.
Bir diğer hobisi ise GO oyunudur. Bu oyunu ona, kılıç derslerinin karşılığı olduğunu söyleyerek Sage öğretmiştir.

Geçmiş: West Blue’da ailesinin tek çocuğu olarak doğdu ve büyüdü. Hayatına çok anormal demek de aşırı normal demek de imkansızdı. Doğuştan her iki görüde hipermetroptu. Zayıf görüş yeteneğiyle kılıç kullanmayı öğrendi. Yakını göremiyor oluşunu önemsemeden, uzak mesafeleri çok iyi görebiliyor oluşunu avantaj haline getirmek için uğraştı.
Yaşadığı adada hiç kimsenin bilmediği yerleri öğrenmek için özel bir ilgisi vardı. İçerisindeki vahşi hayvanlar sebebiyle odunculardan başka hiç kimsenin gitmediği orman bile ona hep cazip gözükmüştü. Oysa hiçbir özelliği olmayan basit bir yerdi. Harabeler içerisindeki gizli bir yapı veya su altında bulunan sonu belirsiz bir mağara, bunlar onun ilgisini en çok çekecek türden şeylerdi. Ormana gitmeyi istiyor olmasının sebebi muhtemelen yasak oluşuydu. Yine de bir gün, anne ve babasının evde olmadığı bir gün, gizlice ormana gitmişti. Orada bir ev görmek açıkçası pek beklediği bir şey değildi. Yine de asıl dikkatini çeken evin yanındaki çocuk olmuştu. Ağlayan çocuk, gözüne çok zayıf birisi olarak gözükmüştü. Onun gibi yarı kör bir insan için bile zayıf…
Çocuğun yanına gidip onunla konuştu, kendisiyle gelmesini sağlamak için uğraştı. Ormanda tek başına böyle durmak güvenli bir şey değildi. Önce güvenli bir yere gitmesi gerekiyordu, sonra neden ağladığını sorardı.
Çocuğu çekiştirerek olsa da, evine getirmeyi başarabilmişti. Gerçekten, gelmek istemediğinden mi yoksa aşırı derecede üzgün olduğundan mı böyle yaptığını anlayamamıştı. Belki de sulu gözün tekidir sadece. Diye düşündü.
Ne olduğunu bile anlayamadan çocuğun onlarla kalacağını öğrendi. “Ne kadar süre?” diye sorduğunda aldığı cevap “Ailesi bulunana kadar.” Olmuştu. Ah, demek bu yüzden ağlıyordu. İtiraz etmedi, zaten yalnız olmaktan sıkılıyordu. Herhangi bir yere bir dahaki gidişinde bu çocuğu da peşinden gerekirse sürükleyerek götürme kararı aldı. Onu kurtarmıştı değil mi? O halde o da bunun karşılığında onun gözleri olmalıydı. Göremediği neler neler olduğunu kim bilebilirdi?
Daha sonra ondan bir yaş küçük olduğunu ve adının Sage olduğunu öğrenmişti. İsmini başta biraz garipsemişti ama bununla ilgili bir şey söylemedi. Ormanda bulduğu küçük çocuğun zamanla onun küçük kardeşi ve en yakın dostu haline geleceğini hiçbir şekilde tahmin edememişti.
Bir gün denizciler evlerine gelmişti. Sage dışarıdaydı. Daisuke, onları ailesiyle konuşurken duydu ama kendisini gösterme gereği duymadı. Birisini arıyorlardı. Sarışın bir genç, yirmili yaşlarında, kızıl gözleri olan bir erkek. Ellerinde bir robot çizimi vardı ama ne yazık ki yeterince ayrıntılı değildi ve bir kişiyi tespit etmek için yetersizdi. Daisuke’nin üstüne adeta bir karanlık çöktü. Kimi aradıkları belliydi, amaçlarının da iyi olmadığı rahatça anlaşılıyordu. Hiç kimse benim küçük kardeşime zarar veremez. diye düşündü. Kendisini onların tanımlarına olabildiğince benzettikten sonra gitmelerini bekledi ve ardından evden ayrıldı. Onu evden çıkarken gören denizciler anında geriye döndüler ve ailesinin dediklerine kulak asmadan önce Daisuke’yi etkisiz hale getirdiler, ardından da kelepçeleyerek karargaha götürdüler.

Hedef: Hayatta kalmak.

Hoşlandıkları: Kiraz çiçekleri, kar, kılıçlar, hayvanlar, gizli yerler, dar yerler, kış geceleri

[The Clown King Buggy]

Onaylanmıştır.

Geçmiş: 200.000 Karakter Kağıdı: 90.000 Toplam: 290.000 ß Taraf: Devrimci

Karakter kağıdı biraz özensiz olmuş, güncel zamanda geçecek rp'nde hapishane de olacaksın, ama eğer oradan kurtulursan Devrimci olacaksın, bu yüzden Devrimci Tagı ve Rankı veriyorum.