Araftan Kaçış[Kiyoshi Yamaguchi]
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Araftan Kaçış[Kiyoshi Yamaguchi]
"Her kötülüğün düşmanı, destek vermiştir; bu pek değerli, pek önemli kişiye. Sağlayacağı sonuçlar nedeniyle..."
Toplumun görüşlerine ters düşenler, farklı olanlar, genel düşünce yapısını kabul etmeyenler, sorgulayanlar; bunlar affedilmeyeceklerdir. Bunlar ki dışlanacak, önemsenmeyecek, hor görülecek, nefret edileceklerdir. Ancak yine bunlar ki, toplum içerisindeki en cesur olanlardır. Çünkü farklı olmak zordur, farklılığını gizlemek daha da zordur. Yakalandığın zaman olacakları bilebile kaçmak, yakalanmaktan daha korkunçtur…
Halkından uzaklaştığını mı düşünüyorsun? Belki sen onlardan vazgeçtin ama onlar seninle aynı şekilde düşünmüyor olamazlar mı? Ben sana söyleyeyim, düşünmüyorlar! Bir gün sabahın erken saatlerinde aniden uyandırılıp da tepende dikilen koyu tenli adamla karşılaştığında, bunu sende anlamış olmalısın. İtiraz etsen de, şikâyetçi olsan da, ne dediğine veya ne yaptığına bakmaksızın seni sürükleyerek meydana kadar götürüyor. Eline bir bıçakla bir doldurmalı tabanca veriyor. Tüm bunlar esnasında, soru sormaya dahi fırsat bulamıyorsun. Neyse ki adam konuşmaya başlıyor ve durumu kavramana yardımcı oluyor. “Senin gibi yozlaşmışlar bile mücadele anında savaş alanında olmalı! Bu sayede belki de kaybettiğin Shandian gururunu geri kazanırsın.” Böyle söylese bile, senden umudu kesmiş birisi olduğu belli, muhtemelen başkasından aldığı emir ile seni oraya kadar getirdi ve bunları verdi. Yüzünde iğrenmeye benzer bir ifade ile bir süre sana baktıktan sonra arkasını dönüp uzaklaşıyor ve seni orada kendi haline bırakıyor.
Monet- Yetkili
- Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 21/12/13
Geri: Araftan Kaçış[Kiyoshi Yamaguchi]
Burada kaminin lanetlediği Shandia'da hayat ip üzerinde yürümek gibiydi. Her gün verilen bir savaştı ve hayatta kalanlar bir gün daha kazanan oluyordu. Aıko'ya bundan bahsettiğinde sorduğu şey nasıl olup da halen ayakta kaldıkları olmuştu. O gün verecek bir cevabı yoktu ama bugün cevap öyle basitti ki. Gelenekler... Gelenekler Shandialıların ipin üzerinde ayakta kalmasını sağlayan denge çubuğuydu. Her adımın, her davranışın kurallarla belirlenmişti. Oturuşun kalkışın, konuşman hatta savaşman bile. Bu kurallar saçma ya da doğru bir şekilde insanların hayatta kalmalarını sağlayan şeydi. Kaminin karşısında yozlaşmadan durmalarını geleneklere borçluydular. İşte bu yüzden geleneklerin dışına çıkan ucubeleri kimse ne anlar ne severdi. Bugüne kadar toplumun Kiyoshi'ye biçtiği ceza ona sırt dönmek olmuştu. Kiyoshi bunu umursamamış kendi bildiği yolda devam etmişti. Bir toplumda kuralları çiğnemek sorun değildi aslında tek yapman gereken yakalanmamandı. Yakalandığın an herkes üzerine binerdi, aynı şeyi zamanında yapmış olanlar bile. Hakaretler, saldırganlıklar günah çıkarma ayinine dönüşürdü ki evet bu da bir gelenekti. Yakalanma suçunu işleyenleri cezalandırmak en büyük denge çubuğuydu. Kullanılmazsa düşerdin, düşmemek için ona sıkı sıkı tutunmalıydın. Bu da o kişiye tüm öfkeni kusman demekti, içinde bir yerde haksızlık yaptığını düşünüyorsan onu hemen susturman demekti. İşte bugün Kiyoshi o en büyük suçu işlemişti, yakalanmıştı. Er ya da geç cezalandırmak için harekete geçmelerini bekliyordu. Korkarak ve uykusuz kalarak değil, muhtemelen son olacak uykusunu doyasıya yaşayarak. İşte bu yüzden uykusundan böylece uyandırılmak sinirlerini bozmuştu.
“Hey ne olu...” Kim olduğunu gördüğünde edeceği küfrü yuttu. Saçı başı dağılmış bir şekilde sürüklenmeye başlamıştı. Adamın sürüklemeleri arasında ayakkabılarını ayağına geçirmeyi başardığı için şanslıydı. Dün biraz içmişti bu yüzden hala başında ağrı vardı. Yüzüne vuran sabah serinliği ile biraz afyonu patladığında nereye gittiklerinin farkına vardı. Köy meydanı, dün gece olanları hatırladı. Kadranlar bulundurması sorun değildi, sorun onları ve öğrendiklerini saklamasıydı. Buluştuğu melek sahilinden çıtır ise asıl büyük suçtu işte. Onu da biliyorduysalar muhtemelen casus olduğunu düşüneceklerdi. “Hakkımda bir karar mı verildi? Cezam ne söylesene bilmek hakkım değil mi?” diye seslendi adama bu sefer. Cevap almak yerine daha da hızlandılar. Kiyoshi'nin ayağı takıldı, yalpaladı. Daha da öfkelendi ve artık kendini tutamadan sesini yükseltti. “Lanet olası biraz yavaş olamaz mısın? Geliyorum işte kaçan yok burda.” Yine cevap yoktu, ırkının bir başka özelliği. Bir shandia az konuşurdu, gereksiz tek bir söz söylemekten kaçınırdı. Nitekim onu şehir meydanına kadar getirip yere fırlatana kadar da ağzını açmamıştı. İnat her gün verdikleri savaş yüzünden doğal olarak öğrendikleri bir şeydi. Adam diyeceğini diyip gittiğinde söylediklerini birleştirmeye çalıştı. “Savaş? Gurur? Neler oluyor lan.” Kafasını kaşımak için elini saçlarına götürdüğünde saçlarının hala dağınık olduğunu fark etti. Elleriyle onları olduğu kadar düzeltti. Sonra biraz su bulup yüzünü yıkadı. Kendine geldiğinde kafası daha iyi çalışmaya başlamıştı. Silahlarını üzerine geçirip etraftakilerden birine yaklaştı. Daha açık olmalarını umut ederek sordu. “Hey baksana. Neler oluyor burda? Ne kaçırdım?” Belki de şu hep yaptıkları seferlerden birine zorunlu olarak yollayacaklardı. Bir savaş, bugüne kadar bulunmaktan hep kaçtığı şeydi. Shandialıların aksine bir savaşta ölmek istemezdi. Ölmenin daha güzel yolları vardı.
“Hey ne olu...” Kim olduğunu gördüğünde edeceği küfrü yuttu. Saçı başı dağılmış bir şekilde sürüklenmeye başlamıştı. Adamın sürüklemeleri arasında ayakkabılarını ayağına geçirmeyi başardığı için şanslıydı. Dün biraz içmişti bu yüzden hala başında ağrı vardı. Yüzüne vuran sabah serinliği ile biraz afyonu patladığında nereye gittiklerinin farkına vardı. Köy meydanı, dün gece olanları hatırladı. Kadranlar bulundurması sorun değildi, sorun onları ve öğrendiklerini saklamasıydı. Buluştuğu melek sahilinden çıtır ise asıl büyük suçtu işte. Onu da biliyorduysalar muhtemelen casus olduğunu düşüneceklerdi. “Hakkımda bir karar mı verildi? Cezam ne söylesene bilmek hakkım değil mi?” diye seslendi adama bu sefer. Cevap almak yerine daha da hızlandılar. Kiyoshi'nin ayağı takıldı, yalpaladı. Daha da öfkelendi ve artık kendini tutamadan sesini yükseltti. “Lanet olası biraz yavaş olamaz mısın? Geliyorum işte kaçan yok burda.” Yine cevap yoktu, ırkının bir başka özelliği. Bir shandia az konuşurdu, gereksiz tek bir söz söylemekten kaçınırdı. Nitekim onu şehir meydanına kadar getirip yere fırlatana kadar da ağzını açmamıştı. İnat her gün verdikleri savaş yüzünden doğal olarak öğrendikleri bir şeydi. Adam diyeceğini diyip gittiğinde söylediklerini birleştirmeye çalıştı. “Savaş? Gurur? Neler oluyor lan.” Kafasını kaşımak için elini saçlarına götürdüğünde saçlarının hala dağınık olduğunu fark etti. Elleriyle onları olduğu kadar düzeltti. Sonra biraz su bulup yüzünü yıkadı. Kendine geldiğinde kafası daha iyi çalışmaya başlamıştı. Silahlarını üzerine geçirip etraftakilerden birine yaklaştı. Daha açık olmalarını umut ederek sordu. “Hey baksana. Neler oluyor burda? Ne kaçırdım?” Belki de şu hep yaptıkları seferlerden birine zorunlu olarak yollayacaklardı. Bir savaş, bugüne kadar bulunmaktan hep kaçtığı şeydi. Shandialıların aksine bir savaşta ölmek istemezdi. Ölmenin daha güzel yolları vardı.
Kiyoshi Yamaguchi- Tarafsız
- Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 12/01/14
Geri: Araftan Kaçış[Kiyoshi Yamaguchi]
Yüzlerinde küçümseyen bakışlarla seni süzüyorlar. Bir süre konuşmasalar da, en sonunda konuşmaya karar vererek birisi cevap veriyor. "Vearth'ı ve esir düşüp öldürülen kardeşlerimizin bedenlerini geri almak için, savaşmak için gidiyoruz. Senin gibi birisinin bunu bilmiyor oluşu normal tabii."
Bir süre sonra meydana ellerinde silahlarla birçok Shandian toplanıyor. Yüksek sesle, bağırarak birçok cesaret sözcüğü ve savaş nidası seslendiriliyor. Ardından hep birlikte yüksek bahçeye doğru harekete geçiyorlar. Oldukça büyük bir kalabalık, belki bunu kullanarak aradan sıyrılmayı deneyebilirsin? Belki de başaramazsın...
Bir süre sonra meydana ellerinde silahlarla birçok Shandian toplanıyor. Yüksek sesle, bağırarak birçok cesaret sözcüğü ve savaş nidası seslendiriliyor. Ardından hep birlikte yüksek bahçeye doğru harekete geçiyorlar. Oldukça büyük bir kalabalık, belki bunu kullanarak aradan sıyrılmayı deneyebilirsin? Belki de başaramazsın...
Monet- Yetkili
- Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 21/12/13
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Cuma Mart 14, 2014 2:11 pm tarafından Furydama
» 10.000'den Geriye
Salı Şub. 11, 2014 11:09 am tarafından Furydama
» Ibuki Makao
Cuma Şub. 07, 2014 3:20 am tarafından Ibuki Makao
» Üsttekine bir karakter ismi ver
Salı Ocak 28, 2014 7:20 am tarafından Serininjaa
» Okita Houtarou
Paz Ocak 26, 2014 6:07 pm tarafından Houtarou
» Doğaçlama Kurgu Oyunu
C.tesi Ocak 25, 2014 7:08 am tarafından Serininjaa
» League of Legends
Cuma Ocak 24, 2014 11:22 pm tarafından Kurosazaki Meriutsu
» [Yarışma] Rank Çalışmaları
Perş. Ocak 23, 2014 5:01 am tarafından Harakagi Hitsu
» Şşşt, Yakışıklı "Harakagi Hitsu"
Ptsi Ocak 20, 2014 8:09 am tarafından Harakagi Hitsu